Kayıtlar

Nisan, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Modern Zaman Peygamberi

İnsan, kaybı da kazancı da eşit paylaşmak istemez. Kaybı ötekileştirip dışsallaştırarak ondan kurtulmak, bu olmazsa, yayarak payına düşeni azaltmak ister. Kazancı ise tam aksine sahiplenerek içselleştirmek, kendinde toplayarak payını artırmak ister. Kaybın ötekileştirip dışsallaştırılmasına en geniş halkadan (tüm insanlardan) başlanır, en büyükten başlayarak istemeye istemeye daha küçük halkalara doğru gelinir. Kayıp, ancak kendinden önceki halkalarda durdurulamaz ise-hiç arzu etmemesine karşın- gelip bizzat kendine ulaşır.   Ölüm gibi, kişiye kadar uzanabilen kayıplara “mutlak kayıp” diyebiliriz. İnsan, görünür vadede kendine ulaşamayacak kayıpları mutlak kayıp saymadığından ders almaz, pay çıkarmaz, kendini değişmeye zorlamaz. Az evvel defnedilen bir insanın mutlak kaybına karşı, taziye evlerinde en dünyevi sıradan meselelerin büyük bir aymazlıkla dillendiriliyor olması bundandır. Ölen başkası olduktan sonra insan ölümden de korkmaz. Melanetlerin öteki kıtalarda, öteki milletlerde,